-
1 ister misin?
а что, е́сли... ?; а не хо́чешь... ? -
2 ister misin
say..., suppose..., what if... -
3 ister
1.необходи́мость, нужда́, потре́бность2.şehir halkının isterleri — ну́жды городско́го населе́ния
что... что..., хоть... хоть... всё ра́вноister gitsin, ister kalsın — хоть уйдёт, хоть оста́нется - всё равно́
isterinan, isterinanma — хо́чешь верь, хо́чешь нет
•• -
4 mitfahren
mit|fahrenmöchtest du ( mit mir) \mitfahren? ( auf eine Reise) benimle gelecek misin?, bana yoldaşlık etmek ister misin? -
5 хотеться
несов.; сов. - захоте́ться; безл., см. хотетьмне хо́чется есть — karnım aç
мне захоте́лось есть — açlık duydum
мне хоте́лось есть — karnım acıkmıştı
мне захоте́лось покури́ть — bir sigara içesim geldi
хоте́лось встать и уйти́ — insanın / adamın kalkıp gideceği geliyordu
нам хоте́лось послу́шать хоро́шую пе́сню — canımız iyi bir şarkı çekiyordu
мне не хо́чется сего́дня говори́ть об э́том — bundan sözetmeği içim çekmiyor bugün
ему́ хо́чется домо́й — evine gitmek istiyor
живи́ (так), как тебе́ хо́чется — dilediğin gibi yaşa
он не суме́л написа́ть так, как ему́ хоте́лось — dilediği gibi yazamadı
мне не удало́сь найти́ пальто́ тако́го цве́та, как хоте́лось — istediğim renkte bir palto bulamadım
мне хоте́лось кри́кнуть "Сто́йте! " — "Durun!" diye bağırmak geliyordu içimden
дай тебе́ бог, чего́ (тебе́) хо́чется — Allah ne muradın varsa versin
чего́ же тебе́ (тогда́) хо́чется? — nedir istediğin öyleyse?
чего́ вам хо́чется бо́льше всего́? — en fazla istediğiniz nedir / nelerdir?
тебе́ хо́чется, что́бы он пришёл? — gelmesini istiyor musun? ister misin gelsin?
мне хоте́лось бы / хо́чется подчеркну́ть сле́дующее — şunu vurgulamak isterim
хо́чется ве́рить, что... — insanın... inanacağı geliyor
хоте́лось бы / хо́чется, что́бы... — gönül ister ki,...
-
6 чтобы
союз1) için; diye, kiя торопи́лся, что́бы успе́ть на по́езд — trene yetişmek için acele ediyordum
ты что́-нибудь почита́й, что́бы вре́мя не пропа́ло да́ром — vakit boş geçmesin diye oku bir şey
мы присе́ли, что́бы немно́го отдохну́ть — oturduk ki biraz dinlenelim, biraz dinlenmek için / üzere oturduk
2) kiя ему́ сказа́л, что́бы он позвони́л в час — ona dedim ki saat birde telefon etsin
хо́чешь, что́бы он прие́хал? — ister misin gelsin?
пиши́ так, что́бы ка́ждому бы́ло поня́тно — öyle yaz ki herkes anlayabilsin
он не насто́лько глуп, что́бы не поня́ть э́того — bunu anlamayacak kadar aptal değildir
мы не так бога́ты, что́бы покупа́ть дешёвые ве́щи — usuz eşya alacak kadar zengin değiliz
он предложи́л, что́бы э́ту рабо́ту вы́полнили за неде́лю — bu işin bir haftada yapılmasını önerdi
не прохо́дит дня, что́бы не поступа́ли жа́лобы — gün geçmiyor ki şikayet (- ler) gelmesin
сомни́тельно, что́бы он оста́лся дово́лен — memnun kalacağı şüphelidir
3) в соч., → частицачтоб я бо́льше тебя́ не ви́дел! — seni bir daha gözüm görmesin!
чтоб я тебя́ ещё хоть раз взял на охо́ту! — bir daha seni ava getirirsem iki olsun!
-
7 bestellen
bestellen v/t <o -ge-, h> Waren, Speisen sipariş etmek; Zimmer, Karten ayırtmak; Taxi çağırmak;jemandem eine Nachricht bestellen b-ne bir haber iletmek;kann ich etwas bestellen? bir mesaj/not bırakmak ister misin(iz)?; AGR Feld, Garten ekmek, işlemek;es ist schlecht um sie bestellt onun durumu kötü; -
8 autre
I1 différent başka [baʃ'ka]◊Je te verrai une autre fois. — Seni başka zaman göreceğim.
2 autre part başka yer3 second daha [da'ha]4 d'autre part öte yandan5 l'autre jour geçen günII1 öbür [œ'byɾ]◊Les autres ne sont pas encore arrivés. — Öbürleri daha gelmediler.
◊C'est quelqu'un d'autre. — O bir başkası.
2 entre autres bunlar arasında -
9 épouser
v t1 se marier evlenmek -
10 oui
sert à accepter, à affirmer evet ['evet]◊Tu veux du café? - Oui. — Kahve ister misin ? - Evet.
◊◊Je crois que oui. — Sanırım evet.
-
11 хотеть
istemek,dilemek; canı çekmek; içinden gelmek* * *несов.; сов. - захоте́тьistemek; dilemek;...acağı /...ası gelmek; canı çekmek, canı / keyfi istemek içinden gelmekхоте́ть учи́ться — okumak / öğrenim görmek istemek
хоте́ть хоро́шей жи́зни — iyi yaşamak istemek
хоте́ть ми́ра — barış istemek
хо́чешь ча́ю? - Спаси́бо, не хочу́ — çay içer misin? - Teşekkür ederim, istemiyorum
хочу́ ча́ю — canım çay çekiyor
хочу́ есть — karnım aç
я захоте́л есть — karnım acıktı, acıktım
хочу́ пить — susadım
в э́то вре́мя ребёнок хо́чет спать — bu saatte çocuğun uykusu gelir
поступа́й как хо́чешь — dilediğin gibi / canının istediği gibi davran
вы хоте́ли что-то сказа́ть? — bir şey mi diyecektiniz / söyleyecektiniz?
я э́то и хоте́л спроси́ть — ben de onu soracaktım
он хо́чет домо́й — evine gitmek istiyor
что вы от меня́ хоти́те? — ne istiyorsunuz benden?
что вы э́тим хоти́те сказа́ть? — bunu demekle neyi kastediyorsunuz?
ра́зве тут захо́чешь писа́ть? — öyle olunca yazmak gelir mi insanın içinden?
я хоте́л бы́ло возрази́ть, но... — itiraz edecek oldum, ama...
то́лько я хоте́л бы́ло вы́йти, как... — tam çıkacaktım ki,...
••его, е́сли хоти́те, мо́жно назва́ть геро́ем — isterseniz ona kahraman diyebiliriz
как хоти́те — ( как вам угодно) nasıl isterseniz; ( несмотря ни на что) siz ne derseniz deyin
ищи́ ско́лько хо́чешь, всё равно́ не найдёшь — aradığın kadar ara, bulamazsın gene
поезжа́й куда́ хо́чешь — nereye gitmek istersen oraya git
проси́ (у меня́), что хо́чешь — dile benden ne dilersen
хо́чешь не хо́чешь — ister istemez, çaresiz
См. также в других словарях:
ister misin? — ya olursa İster misin, bu enişte bey bir damga olup onun sırtında asılıp kalsın? M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
istemek — i 1) İstek duymak, arzulamak İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi. P. Safa 2) den, i Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemek Bir gün benden okumak için kitap istedi. F. R. Atay 3) Görmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Yavuz Çetin — (1970 August 15, 2001) was a Turkish musician. He was born in Samsun, Turkey. His father, Erdal Çetin, was a journalist, Yavuz spent his childhood in many different places in Turkey.At the age of 14, he began to take blues and rock guitar lessons … Wikipedia
debeleniş — is. Debelenme işi veya biçimi İster misin, kadın, penceresinden onun debelenişini izlemiş olsun. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
müzahrefat — is., ç., esk., Ar. muzaḫrefāt 1) Süprüntüler, pislikler İster misin, yaranın üstüne türlü müzahrefat yapıştırsınlar. R. N. Güntekin 2) Yalanlar, saptırmalar … Çağatay Osmanlı Sözlük
layığını bulmak — 1) dengini, yaraşır eşini bulmak 2) hak ettiği cezayı bulmak İster misin, Tayfun un da gözüne ilişsin; layığını bulmuş diye sevinsin. S. M. Alus … Çağatay Osmanlı Sözlük
Game show — A game show is a type of television program in which members of the public or celebrities, sometimes as part of a team, play a game which involves answering questions or solving problems for money and/or prizes. On some shows contestants compete… … Wikipedia
Seyyal Taner — (* 28. September 1952 in Şanlıurfa) ist eine türkische Sängerin und Schauspielerin sowie die Vertreterin der Türkei beim Eurovision Song Contest 1987 in Brüssel (Belgien). Sie gilt seit den 1980ern als die Tina Turner bzw. Rockoma der türkischen… … Deutsch Wikipedia